Kandil Mesajları
Posted: 25 Şubat 2010 Perşembe by Mengüalp in Etiketler: Kandil mesajları, kandil tebrikleriAhmetnur Efendi'den bombalar:
A.E.: Kandiriniz kutlu olsun Alios efendi.
Alios: (iptal).
Açık Kaynak Yazarlı Türkçe Tahayyül Depposu
Ahmetnur Efendi'den bombalar:
A.E.: Kandiriniz kutlu olsun Alios efendi.
Alios: (iptal).
Seyremek: Aralıklı olmak. Kişi seyredi (Halk seyredi, bir aradaydılar hafif dağıldılar gibi).
İnsan türünden olup da insanlığa ait olmayan canlılara ne ad vermeli?
-Hapşuu!
-Optimum yaşa!
Miladdan sonra 600'de Arablarda çoktanrıcı algı vardı. Bu tanrıların Mekke'de en gözde olanları üç kızkardeşti:
Dünyalar tatlısı kızımız Mine 2000 senesinin ilk günü doğmuş olsun. 2001 yılının ilk günü meleğimizin kaçıncı doğum günüdür?
Ana
Büyümüş bir çocuk güruhunun gözyaşları
Onları beyaz bir saça diziyorum
Islak zinciri havaya atıyorum
Ve bir anam olsun diliyorum
Beni ışıtmış güneş yok
Süt akıtmış meme yok
Boğazımda bir boru sokuldu
Karnımda bir göbeğim yok
Ana
Bırakmadılar hiç meme emmedim
Sığınacağım bir koyun olmadı
Kimse bana bir ad koymadı
Telaşla ve döl olmadan yapıldım
Beni hiç doğurmayan o anaya
Bu gece and var
Ona bir hastalık yollayacağım
Sonra onu ırmağa atacağım
Ana
Onun ciğerlerinde bir yılan balığı yaşar
Benim alnımda bir doğum lekesi var
Onu bir bıçağın öpüşüyle sökeceğim
Ölümüme sebep olsa da
Ana
Onun ciğerlerinde bir yılan balığı yaşar
Benim alnımda bir doğum lekesi var
Onu bir bıçağın öpüşüyle sökeceğim
Ölümüme kanasa da
Ana
Ah, bana sabır ver
Rammstein
Dünyayı Satan Adam
Türk tarihini yabancıların yazmış olduğu gerçeğini göz ardı ettiğimizden ötürü yüzyıllardır bu yabancıların yakıştırmalarıyla kendi kimliğimizi tanımlamaya çalıştık. Anadolu öncesi Türk kavimleri (kitabelerdeki Törük Sir Bodun) ile 1071 kahramanları arasındaki akrabalığın ne olduğu henüz tam manasıyla ortaya konamamıştır. Vakıa şu ki, kitabeleri en güvenilir kaynak kabul edersek 1071 kahramanlarının ataları olan Oguz Bodun, bizim Türk ismimize kaynaklık eden Törük Bodun’un en yaman düşmanlarıydı [bir sene içinde yedi büyük muharebe neticesinde Oğuz hanlarına baş eğdirildiğinden söz edilir]. Bu büyük mağlubiyet sonrası Oğuz boyları [bodun] Sasani sınırına yığılmış olmalılar ve Müslümanlarla karşılaştıklarında hala Türk beylerine tabi idiler.
Müslümanlar uçsuz bucaksız ovalarda yaşayan bu yiğit halklar arasında hiçbir fark gözetmeyerek hepsini tabi bulundukları Törük Bodun [boylar birliği şeklinde bir devlet düzeninden söz edebiliriz] adıyla tanımış olmaları mümkündür. Fakat Müslümanların Oğuzlarla yakın ilişkileri, bu boyların İslam ordularına katkıları [manevra kabiliyeti ve düzenli orduları şaşırtan taktikler] Müslümanların Oğuzları daha iyi tanıma ihtiyacını doğurmuştur. Yaşayan dillerin en eski sözlüklerinden olan Divan-ül Lügat-it Türk yazarının da pek çok defa vurguladığı gibi esas olarak Oğuzca’yı esas almıştır [Türkçe diye nitelendirilen kelimeler oldukça sınırlıdır]. Aradan geçen yüzyıllarda Acem diyarına [günümüz İran’ı], Rum diyarına [günümüz Türkiye’si], Irak’a ve Şam’a, Mısır’a göç edenler Törük Bodunun İslam’la en yakın ilişkili unsuru olan Oğuzlardı. Türk adı bu kabileler için İslam ve medeniyet öncesi yaşamı hatırlatan istenmeyen ve hor görülen bir isim haline gelmesine rağmen Oğuz ismi Oğuz Han şekliyle Herakles-Zülkarneyn tipi bir mitos kahramanı haline dönüşmüş ve Ortadoğu’nun Arab olmayan hanedanları için bir meşruiyet kaynağı haline gelmiştir. [Örnekse; Orhan Gazi sonrası yaygınlaşan şecerelerde Osmanlı ailesinin Oğuz Han’a kadar nasıl dayandırıldığı vb].
Müslümanlar gibi Rum İmparatorluğu (ve onların aracığıyla Frenkler) da Orta Asya’nın doğudan gelen savaşçı halkıyla ilk kez Törük Bodun döneminde ilişki kurmuştur [Altıncı asır ortalarındaki elçiler ve dönem haritalarında Hazar doğusu=Turkia]. Ama başlarda; Anna Komnenus’un Alexiad’ında da fark edeceğimiz gibi 1071 kahramanlarını kâh Persler kâh (Arapların atası kabul edilen Hz. İsmail’in annesi Hâcer’den dolayı)Hâcerî kâfirler diye nitelendirmişlerdir. Türk adının garb âleminde yaygınlaşması büyük ihtimalle Magribli seyyahlar ve âlimler sayesinde olmuştur.
İmparatorluğumuzun klasik dönemlerinde bile bizim için bugünkü Türkiye, Bulgaristan ve Makedonya havalisini kapsayan, İmparatorluğun özü sayılabilecek bölge Diyar-ı Rum, bu bölgenin halkı ise Rumîidi [Kanuni dönemi resmi kayıtlarda Mısır istihkâmında görevli askerler listelenirken bu isimlendirme kullanılıyor: şu kadarı Şam’dan, şu kadarı Hicaz’dan, şu kadarı Diyar-ı Rum’dan]. Fakat aynı dönemde Avrupalılar Sultanı Grand Turk, ordusunu ve halkını da Türkler diye adlandırıyorlardı.
Tanzimat sonrası kimlik bunalımı döneminde Avrupa’da eğitim gören münevverlerimiz Osmanlılık kavramının tutmayacağını fark ettikten sonra Hristiyan azınlıkları ve Arab ve Kürd gibi kalabalık Müslüman halkları gücendirmek pahasına da olsa hocalarının adlandırmasının yaygınlaşması için çok çaba sarf etmişlerdir. Yeni Lisan hareketinde de dilimize Osmanlıca değil Türkçe denmesinin doğruluğu ispatlanınca, hangi dinî veya kavmî kökenden gelirse gelsin resmî dili Türkçe olan İmparatorluğun tebaası Türk olur anlayışı perçinleşmiştir.
Sonuç olarak Türkiye’de etnik Türk’ten bahsetmek en azından bizim için saçma ve gerçek dışı bir ithamdır. Ana dili Türkçe olan halkımız etnik [kavmî] olarak ataları ister Alkaevli boyundan, ister Avşar isterse Çepni olsun Oğuzdur. Milletimiz Oğuz’uyla Laz’ıyla Arab’ıyla Kürd’üyle Türk milletidir. Türklük bütün bu alt-kimliklerle birlikte Orta Asya göçerliğiyle sınırlanamayacak kadar zengin ve şanlı bir altyapıya sahiptir.
Skandrant
Suál: Hocam, Türkiye'nin idâre şekli nedir, hocam?
Kısa ve öz bir şekilde açıklamak gerekirse;
Rol yapma oyunu (ingilizce Role Playing Game RPG) oyuncuların oynadıkları karakterlerin kişiliklerine bürünerek birleşik bi hikaye yarattıkları oyundur.
Belli kurallar çerçevesinde, oyun yöneticisinin (Dungeon Master) yazdığı bir hikâyeyi oyunculara oynatmasıdır. Oyun sırasında oyun yöneticisi oyuncuların gözü ve kulağı olur. Yönetici oyuncuların hangi durumda olduğunu söyler oyuncular da ona göre yöneticiye ne yaptıklarını söylerler. Kısaca özetlemek gerekirse bilgisayarın bir insan olduğu , sınırının hayal gücünüz olduğu bir bilgisayar oyunu.
Gönderen : RaistlinMajere
Hayır.
Her ne kadar memleketimizin Abdurrahman Çelebi'lerinden olan Nevzat Erkmen ilim-irfan namına iyi işler yapmış olsa da güzel ve yalnız ülkemizin daha da nitelikli intellicensiyaya ihtiyacı olduğu bir gerçektir.
Eski neslin en büyük ahmaklıklarından olan geleneği tekke ve zaviyelere post seren hacılar ve hocaların tekelinden kurtarmak için hiç evet hiç bir çaba sarf etmemeleri yeni nesil için affedilecek yahut mazur görülecek ihmal değildir olamaz da.
Skandrant
James Joyce'un efsanevi romanı Ulysses'i tercüme ederken güya her türlü ortamı Türkçeleştirmeye çalışırken, koyu Katolik İrlanda'da bir ibadete hazırlık aşamasının ve hatta başlı başına bir ibadetin hacet gidermek manasında kullanılamayacağını göz ardı ettiği hem de bunu yaparken mide bulandırıcı faşist 30'lar imlasını hem de yanlış yardımcı fiille kullandığı bu sırada da şişman, şarap kızılı suratında muhtemelen çok misyonerce ve dini bir esriklik belirdiği için Nevzat Erkmen'e ağız dolusu ve o'dan sonraki r üzerine şeddeli küfür ettim.
Skandrant
Kalu Bela
Şu an ağlıyor olamazsın burada birlikteyiz ya ben çok mutlu hissediyorum
Gözlerin olsa olsa su altı sigaralarının sisiyle dolmuştur
Burada kendimizi köpükledik şimdi gidip şehrin rezervuarında yüzelim
Sakın öyle düşünme şimdi biz çok çok uzaklarda olacağız
Çünkü biz kalu belada beşiklendik
Tıpkı küvetteki çıplak süs balığının zamansız mum ışığında parıldaması gibi
Benim gece gözlerime uyum sağla ki kendinin de o kadim yüzücüler gibi yüzdüğünü göresin
Sakın öyle düşünme şimdi biz çok çok uzaklarda olacağız
Çünkü biz kalu belada beşiklendik
Öyleyse derin karanlık sularda sığ dalma!
Hawksley Workman
Terc: Skandrant
Carmelita
Radyomda mariachi sesleri duyuyorum
ve radyonun tuşları, karanlıkta parıldayan
ve ben orada seninleyim ve bu pek bir..
ve ben burada Echo Park'tayım
Carmelita, beni daha sıkı tut
galiba ben batıyorum
ve bütün eroine serilmişim
şehrin varoşlarında
İşte benim Smith Wesson'u rehine bıraktım
ve benim adamla buluşmaya gittim
ElDorado caddesinin aşağısına takılır
Kasaba tavuk tezgahının orada
Carmelita, beni daha sıkı tut
galiba ben batıyorum
ve bütün eroine serilmişim
şehrin varoşlarında
İşte burada oturmuş Rus ruleti oynuyorum
İnci kabzalı tabancamla
Hükumet daha fazla Methadone vermeyecek bana
ve senin yardım çekini de kestiler
Carmelita, beni daha sıkı tut
galiba ben batıyorum
ve bütün eroine serilmişim
şehrin varoşlarında
Warren Zevon şarkısına Gg Allin yorumu
Terc: Skandrant
Kiraz Çiçekleri
Siyah bir televizyonun ekranı
Kar beyazı ve siyah
Derin ve açık
Camlara sıçrıyor
Dışarıya üç katlı evlerin şehrine doğru bakıyor
Bir bahçe var, boz-yeşil
Ve kiraz çiçekleri
Sabah vakti eve gelir (Burada her mevsim günler yağmurludur)
Yanına girer (Bir çukurun bir kısmı)
Yarım saat boyunca saati seyreder(Bir portakal ve kabuğu)
Dışarıda hava soğuktur
Pencereler buğulanmıştır (Bir gece gökyüzünde bir yıldız)
Ve ben kendimi hep oraya yerleştiririm (Bir kibar güzellik)
Sen yine unutmama izin verirsin
Ve ben sürekli horlarım
Sen yine unutmama izin verirsin
Hatalı olmanın nasıl bir his olduğunu unutmama
Eğer ona tam olarak gösterebilseydim (Tuhaf değil mi, zaten keyifsizken, her şey seni nasıl da keyifsiz hissettirir )
Ama şimdi çok sarhoşça çıkıyor (Yatağa uzanıyorum, ampul yere çarpıyor)
Kendi kelimelerim yuvarlanıyor (Kalk, pencereden çarşafı al, yağmur hala yağıyor mu öğren)
Kapı çarptığındaki huzur (Alt katta sıcak kahve var, bir sigaraya otur)
Hemen de sıcak ışığı paraladı (Filitreye doğru, bir diğerine ve sonuncuma doğru)
Çok sarhoş geldim (bir diğerine ve benim son kuruşuma)
Sen yine unutmama izin verdin (Sabahın dördü, bir seksen yerin dibinde. Çoktan tarla kuşlarıyla ayakta)
Ve ben tökezleyerek geldim içeri
Sen yine unutmama izin verdin (Sabahın dördü, bir seksen yerin dibinde. Çoktan tarla kuşlarıyla ayakta)
Daima bildiğim şeyi unutmama
Tindersticks
Terc: Skandrant
Evren'i çok seviyorum. O çok büyük bir askerdi. İşte ülkemiz çok kötü durumdayken ülkemizi kurtarmıştır. Kenan Evren olmasaydı biz olmazdık mesela. Sonra o gelmeden önce ülkemizde hiç telefon, televizyon falan yokmuş. O olmasaydı hala mum ışığında ders çalışmak zorunda kalacaktık. İşte yaptığı bu çok iyi şeyler yüzünden Evren yalnızca Ren ulusunun Ev'isi değil bütün insanların da Ev'isidir ona bakarsak.
Benim Gürleyen Toplarım Yok
benim gürleyen toplarım yok
fakat Allah’a ve aşka inancım var
ve seni başka kimseye teslim edemem
annem benim, Bosna, aşkım
o yıkıp geçen lanet tanklar
ne Una’mın gücünü kırabilir
ne de güneşin parıltılı çağlayan tanelerinin
seni son nefesime dek savunacağım
bu kadarcık saadeti olsun koruyacağım
kalbimde bir kor ve oğlumun gözyaşlarını
allah’ın rahmeti ve evimin kapısını
yolculuğumun sonunda bir ışık gibi
ve senin sıcak gözlerin
ve Bihaç’ın sevgili ışıkları
yansın kalbimde bu gece
ölümde zafer gelir
mezarımı arama benim
hürriyet gelecek
ben gittiğim zaman
artık her yerde olacağım
Una’dan gelen ılık bir esintide
dalgalanan ve damla damla akan nehirde
bir çocuğun gülümseyişinde
Bihaç’ın mavi göğünde
beni nasıl bulacağını bileceksin
diğer herkes için yalnızca bir sırrım
ve o çiçeklerin tatlı ıtrını kokladığında
işte o benim ruhumun reyhasıdır
ve senin sıcak gözlerin
ve Bihaç’ın sevgili ışıkları
yansın kalbimde bu gece
ölümde zafer gelir
mezarımı arama benim
hürriyet gelecek
ben gittiğim zaman
artık her yerde olacağım
benim gürleyen toplarım yok
fakat allah’a ve aşka inancım var
ve seni başka kimseye teslim edemem
annem benim, Bosna, aşkım
Dino Merlin
Terc: Skandrant
Siftahi benden bereketi sizden. Sitemizin ismini koyarken böyle bir gafta bulunduğum için paylaşmak istedim. Esenlikler dilerim.
Sör Mürver.