Düşün düşün, nereye kadar?

Posted: 7 Haziran 2011 Salı by Mengüalp in Etiketler:
0

anaokuluna başla, arkadaşlarınla tanış. oyun oyna, kavga et, mutsuz ol, düşün.
eve gel yaramazlık yap anne-baba kızsın, mutsuz ol, düşün.
ilkokula başla, derslere gir, dersleri anlamaya çalışırken düşün. sınav yaklaşırken evde ders çalış, düşün.
karnelerin verilmesinden önce evde bekle, düşün.
ortaokula geç, bilmediğin yeni şeyler öğren gerek kendinle ilgili gerek çevrenle ilgili gerekse de yeni süre-gelen akım/oluşum/düşüncelerle ilgili.. yine düşün..
orta sona gel, lgs'ye hazırlan eşşek gibi harıl hurul düşün. sınavına gir düşün, sınavdan çık düşün, liseye gel yine düşün.
lisede daha da ağır dersler gör, düşün. etrafındakilerle beraber büyüdüğünü gör, yine düşün.
lise sona gel,öss'ye eşşekten beter hazırlanırken daha da fazla düşün. sınavına gir düşün, sınavdan çık daha beter düşün, sınav bitsin üniversiteye gel, önceden düşündüğün kabul gören gerçekleri ve düşünceleri yık yeniden daha titizlikle ve detayla hassas bir şekilde düşün..
üniversiteye gel, düşün icraat yap. ilk sene cik ol, düşün. ikinci sene bölüme adapte ol, yine düşün. üçüncü sene derslerin sorumluluğu ağır bir şekilde üstüne binsin düşünmekten hayati gerekliliklerini yapmayı unut, ama düşünmeyi asla unutma(yemek yemek,uyumak, nefes almak vs..).
henüz üniversite son sınıfta olduğumdan geleceği de düşünmeyi ihmal etmeyerek düşünmenin ne kadar fazla yapıldığını hatırla ve artık düşünme ipinin ucunu kaçırdığını görünce şöyle bir dur ve "neden böyle" diye (yapcak bir şey yok, düşüneceksin) tekrardan bir düşün.


şöyle bir geriye baktım da; ben anaokulundayken balon istiyordum.balon alamadım.
ilkokuldayken oyuncaklar istiyordum, alamadım.
ortaokuldayken neler neler istemeye başlamıştım, piyasada yine yoklar.
lisedeyken, elimde olanlara yeni bir şeyler istemedim, hep elimde olup bozuk(!) olanları değiştirmek istedim.
üniversitedeyken, tecrübe kazanmaya çalışıyorum. kendi başına öğrenciyken, maddi olarak istemek zaten zor, nasıl yeni bir şeyler isteyeceksin? anca hayal kuruyorsun, şu şöyle olmalıydı, bu böyle..

bu yazıyı niye yazdığımı biliyorum da, ne amaçla yazdığımı bilmiyorum.

düşündün ya, hani? ee? elde ne var? sonuç? düşünerek ne geçti eline? he, belki olasılıklar tutsa, sadece ve sadece senin düşündüğün şekliyle sana bütün parçalar gelse, belki düşündüğünü hatırlayıp da yorumlayabilir, kendini katılımcı zannedip yukarlarda gezinen hayal kervanına sen de katılabilirsin. hoş, şüphe yok ki, katılacaksındır da.

ama önemli bir kısmı unuttun! düşündün de, ya hissedip istediklerin? hani anaokuluna giderken balon istemiştin ya, neden balonun olmadı? hani bir şeyleri değiştirmek istedin de, neden değiştiremedin? neticede değiştiremedin, istedin ama değil mi? hani bir zamanlar gök yüzünde bulutlara bakıp, düşlediğin hayaller vardı ya, kendince kusursuz olanlar hani.. heh, işte hala düşlüyorsun onları. istiyorsun. hayatını feda edebilecek derecede hem de. daha neredesin? neyi bekliyorsun? nedir bu mazlumluk? neden korkuyorsun?!? daha neyi düşünüyorsun???

derin bir "off çekmek" gelsin benden. bizzat BENden.düşünüyorum da, hakikaten icraat yok. düşlüyorum da, yine yok. düşünmekten vaz geçseeeem ayrı dert, geçmeseeeem ayrı..

sadece şunu biliyorum, bütün benliğimle olsun istiyorum.

0 Yorum:

Powered By Blogger