Gizemini Kaybetmeyen Satranç

Posted: 4 Nisan 2010 Pazar by Mengüalp in Etiketler:
0


İnsanoğlunun kaç bin yıldır satranç oynadığı tam bilinmez ama kadim uygarlıkların birçoğunun bu oyunu oynadığı kabul ediliyor.Bizatihi karşılıklı oynanan çok ciddi bir strateji oyunu olmakla birlikte, savaşan iki devletin aralarındaki soğuk savaşta elde ettikleri kazanç-kayıplar ve gizli-açık stratejilerde hep mecazen de satranç taşları veya hamlelerinden sıklıkla bahsedilir.
Yani aslında kişisel olarak sadece iki kişi(veya daha fazla rakip arasında) arasında oynanan  bir beyin savaşı değil, aynı zamanda iki toplum ,iki millet, iki şehir veya iki devlet (veya daha fazla birbirine rakip İKİ TOPLULUK) arasındaki soğuk savaşı da anlatan mecaz terimler hep satranç hamleleri,taşları veya oyun stratejilerinden alınmadır.

Bugün insanoğlu,sayısı tam bilinemeyen ancak 100-150 milyar olduğu tahmin edilen nöronların(beyin hücresi) ne işe yaradığını, nasıl çalıştığını,vücudu nasıl yönettiğini, birbiriyle nasıl dinamik bir network sistemi oluşturduğunu anlamaya çalışıyor.
Bugün dünya da beyin üzerine çalışma yapan bir çok bilim adamını en çok meşgul eden hastalıklardan birisi de ALZHEİMER(Demans-bunama) dır. İnternet ağında iletici görevini yapan mekanik iletkenlerin görevi neyse nöronlar arasındaki ASETİLKOLİN dediğimiz nörotransmitter(haber-bilgi ileten hormon) de aynı işi yapar.İşte Alzheimer de bu hormon yavaş yavaş azaldığı için nöronlar arasında iletişim bozulur ve önce unutkanlık, sonra etrafını algılama, mekan, zaman, kişi tanıma bozulur ve son dönemlerde artık sara nöbetleri ve felçlerde eklenip iyice yatağa bağımlı hale getirebilir hastayı.
İşte beyinle meşgul olan bilim adamları Alzheimer’i önlemenin en önemli yolunun daha çocukluktan itibaren nöronlar arası iletişimi-networku artırmak olduğunu söylüyorlar(yani koruyucu tedavi).Niçin çocukluktan itibaren,çünkü yeni doğan bir çocuktaki nöron sayısı artmaz ancak iki nöron arasındaki birebir irtibat 100-1000.000 arasına kadar artırılabilir(normalde 10-20 arasını geçmez normal insanlarda). Ve zaten 20-25 den sonra hızla azalan nöronlar sayesinde eğer nöronlar arası irtibat artırılmamışsa işte bu kişilerde Alzheimer daha kolay gelişmekte.
Şimdi sadede gelecek olursak, entelektüel faaliyetlerin tümü(en başta kitap okuma, düşünme, tefekkür, yargılama, muhakeme,olaylar-kişiler-eşya arasında irtibat kurma, insan varoluşunu sorgulama vb.) ve tabiî ki satranç oynama nöronlar arası irtibatı çok güçlendireceği için bu insanların hem sağlıklı bir beyne dolayısıyla başarıya ve mutluluğa ulaşması daha kolaydır.
Satranç sadece bir beyin gücünü test eden sıradan bir oyun değildir asla, diğer beyin geliştirici oyunlar gibi…O aynı zaman da insana bir dost, bir sığınak, hedef belirleyen ,motivasyon veren bir yüksek enerji kaynağıdır.Aslında fırtınalı hayat denizinde size yol gösteren bir pusula ve hayat okulunda sürekli doğru ve iyi şeyler öğreten bir öğretmendir aynı zamanda.
Yakın bir arkadaşımın babası tıp fakültesinde talebe iken ders dışındaki hayatının çok monoton ve sıkıcı olduğunu anlatmıştı bir zamanlar.Ancak 4.sınıfta hem de Pakistanlı bir arkadaşından öğrendiği satrançtan sonra hayatının nasıl değiştiğini ve ne kadar da anlamlı bir hayat yaşadığını,ne kadar güzel şeyler öğrendiğini ifade ettiğinde çok şaşırmştım. O ,satrançtan evvel mutsuz, aceleci,insanları çabucak yargılayan, sabırsız, patavatsız ve düşünmeden konuşan dolayısıyla hayatı hep pişmanlıklarla geçen bir insanken, satrançtan sonra daha mutlu ve kendisiyle barşık,sabırlı,karşısındakini öncelemeyi bilen,hedef tayin edip hedefe kitlenebilen, dikkatini toplamayı öğrenmiş birisi olup çıkıvermişti.Yani satranç onun farkında olmadan bir öğretmeni olmuştu ve satrancı niçin bu kadar geç öğrendiğine o kadar hayıflanmıştı ki üniversite birinciliği hedefine çok kısa sürede ulaşmış ve Ulusal kuvvet derecesi almış resmi bir satranç sporcusu olmuştu henüz doktor olmadan…
İşte bir entelektüelin satrançla olan ilişkisi…ve sonra hayatının her zor anında satrançtan öğrendiği stratejileri bir bir uygulayacaktır artık…Hatta beyinin gücü ve muammasıyla meftun olduğundan Nöroloji branşını seçmiştir satranç sayesinde  .Yani mesleğini ve hatta hayatını insan mutluluğuna adamasını bile satranca borçludur artık…Ve çocuklarına satrancı niçin sevdirip ne işe yaradığını hayat yolunda nasıl rehber olabileceğini kendi yaşantısıyla göstermiştir o bir baba olarak…
Peki toparlayacak ve özet maddeler halinde sunacak olursak satrancın yararlarını şöyle sıralayabiliriz artık:
1-Kötü alışkanlıklar edinilmesine engel olur.
2-Planlı hareket etmenin önemi ve gerekliliğini kavratır.
3-Süratli,doğru ve çabuk  düşünebilmeye yardımcı olur,olaylara doğru yorumlarla yaklaşabilme yeteneklerini geliştirir.
4-Kişiliği ve karakateri olumlu yönde etkiler ve geliştirir.
5-“Kendine güven” duygusu aşılar ve bunu geliştirir.
6-Kendi güç ve yeteneklerini daha iyi tanıyarak,bireysel güç ve yetenekleri açığa çıkarmaya ve bireysel doğru kararlar alabilmeye yardımcı olur.
7-Dikkatini tek konu üzerinde yoğunlaştırabilme alışkanlığı kazandırır.
8-Diğer ders konularının daha iyi anlaşılıp kavranmasına yardmcı olur.Bilimselliği ön plana alarak araştırmalar yapmaya yönlendirir.
9-Konulara karşı şüpheci yaklaşımı benimsetir,onları ezberci zihniyetten arındırır.
10-Kişileri düşünen, araştıran, yargılayan varlıklar haline getirir ve yaratıcılıklarında özgür bırakan bir ortam hazırlar.
11-BAŞARIYA ANCAK VE ANCAK SİSTEMLİ VE DİSİPLİNLİ BİR ÇALIŞMAYLA VARILABİLECEĞİNİ GÖSTERİR.
12-Mücadeleci bir ruh yapısına sahip olmanın gerekliliğini benimsetir.
13-Başarısızlıklar karşısında yılmamayı, başarı için daha da çok çalışmanın gerekli olduğunu öğretir.
14-Yepyeni hedefler göstererek bu yeni hedefler doğrultusunda  motivasyon sağlar.
15-Kişilerin olumsuz bir yönünü, eksikliğini veya bir davranış bozukluğunu hızlıca ortaya çıkarır.
16-KURALLARA UYMAYI, DOSTÇA OYNAMAYI, KAYBETMEYİ KABULLENMEYİ,KAZANANI İSE KUTLAMAYI ÖĞRETİR.
17-Yakın dostluklar kurup daha çok sosyalleşmeye ve sosyal yaşamının zenginleşmesine yardımcı olur.

Son söz olarak…
BU KADAR POZİTİF ETKİSİ OLAN BİR ARAÇ,KESİNLİKLE BİR EĞİTİM ARACI DIR.YERYÜZÜNDE BAŞKA HİÇBİR ARAÇ,BU KADAR OLUMLU DAVRANIŞLARIN HEPSİNİ BİRDEN BİREYLERE KAZANDIRAMAZ !
AMA BEYİN HÜCRELERİMİZ AZALMAYA BAŞLAMADAN ÖNCE (ÇOCUKLUK YAŞI)SATRANCI ÖĞREMELİYİZ Kİ HEM BAŞARININ HEM DE HAYAT YOLUNDA MUTLUĞUN ANAHTARLARINI ELDE EDELİM…
Dipnot: ElektroLive konusudur.

0 Yorum:

Powered By Blogger